7 Eylül 2009 Pazartesi

Jupiler Lig

Lig sonunda oynanacak olan play-off maçlarına katılacak 8 takımın 6 tanesinin,6 şar haftalık periyotların liderleriyle belirlendiği Jupiler Ligde ilk altı hafta sonunda liderlik koltuğunda bulunan Go Ahead Eagles play-off oynamaya hak kazanan ilk takım oldu.

Yani arkadaşlar Statü şu şekilde ;

Şampiyon takım üst lige direk çıkarken onu altında olan iki takımda play-off oynamaya direk hak kazanıyor.Play-off oynayacak diğer altı takımı belirlemek içinse lig son iki maç önemsiz olmak kaydıyla 6 şar haftalık (1-6// 7-12 // 13-18// 19-24 // 25-30 //31-36 şeklinde ) periyotlara bölünmüş durumda.

Periyot kazanan takım ligde ilk ve son sıra hariç hangi sırada olursa olsun play-off oynuyor.

Diyelim ki lig sonunda şampiyon takım periyot kazanmış durumda o zaman sıralamada ki üçüncü sırada bulunan takım play-off oynuyor.

İçinde şampiyon takım yok ise 6 periyot kazanan takım kesin olarak,daha sonraki iki takım ise ligde ki puan sıralamasında 2 ve 3.olan takımlar.Bu iki takım içerisinde de play-off oynamış takım var ise aşağıya doğru gidiliyor sıralamadaki takımlar arasında.

Geçtiğimiz sezon jupiler ligde oluşan 8 li gruba ilave üst ligden gelen iki takımın buluşmasıyla oluşan grupta maçlar aşağıda ki statüye göre oynanmış ve iki takım üst ligde oynama hakkı elde etmişlerdi.(jupiler ligden gelen 8 takımın en iyi dördü ve üst ligden gelen takımlar ikinci turdan maçlara başlıyorlar.)

14 Ağustos 2009 Cuma
















Hollanda Ligleri Cok Yakında Tüm Ayrıntılarıyla Bu Sayfada...

Yeniden Merhaba

Yeniden herkese merhaba uzun bir ayrılıktan sonra yine birlikteyiz.Bu sezon herkes transfer yaptı eee bizde modaya uyup transferimizi yaptık.İnternet aleminin pampillası onur abimiz artık bizimle hoşgeldin...

10 Şubat 2009 Salı

Bye Bye Scolari


İngiltere Premier Ligi ekiplerinden Chelsea, Brezilyalı teknik adam Luis Felipe Scolari'nin görevine son verdiğini açıkladı.

8 Şubat 2009 Pazar

7 Şubat 2009 Cumartesi

Zlatan Ibrahimovic


Dünya'nın en çok para kazanan futbolcusu..

3 Şubat 2009 Salı

Andrei Arshavin Arsenal'de


Arsenal 17 milyon euro bonservis bedeliyle 27 yaşındaki formda orta saha oyuncusunu kadrosuna kattı..

1 Şubat 2009 Pazar

Lionel Messi


Artık ona yorum bile yapmıyorum..Çünkü o bir insan olamaz..

Barça'nın 5000.golü tabikide Messi'den..

Avustralya Açık Erkek Finali



Sezonun ilk Grand Slam turnuvası olan Avustralya Açık tek erkekler final mücadelesinde 5 set sonunda İspanyol Rafael Nadal'a 3-2 yenilen Roger Federer kupa töreninde duygusal anlar yaşadı.

Stresli ve yorucu bir maçın ardından ödül töreninde yaptığı konuşmaya, ''Şu an biraz daha iyiyim'' diyerek başlayan Federer, seyircilere, verdikleri destek için teşekkür etti. Seyircilerin uzun süren alkışlarıyla duygulanan Federer, daha fazla konuşamadı ve gözyaşlarına boğuldu. ''Belki bunu biraz sonra yapsam iyi olacak'' diyen Federer, kenara çekildi.

Federer'in ardından Nadal kürsüye davet edildi ve ödülünü aldı. Ödülünü aldıktan sonra Federer'in yanına giden Nadal, rakibine sarılarak onu teselli etti. Bunun ardından tekrar kürsüye gelen Federer, son sözü Nadal'ın söylemesi gerektiğini belirterek, ''Son sözü söylemek istemem. Bu kesinlikle Nadal'ın hakkı. Tüm sezon boyunca ona başarılar diliyorum. Sizlere de verdiğiniz destek için çok teşekkür ediyorum. Seneye tekrar görüşeceğiz'' diye konuştu.

Federer'in ardından söz alan Nadal ise sözlerine özür dileyerek başladı. Federer'e son derece bağlı oldukları bilinen Avustralya Açık seyircilerine ve Federer'e seslenerek, ''Size bugünü yaşattığım için özür dilerim'' dedi.

Nadal, şöyle konuştu:

''Roger, senin nasıl hissettiğini çok iyi biliyorum. Sen tarihin gördüğü en büyük şampiyonlardan birisin ve seninle oynamak benim için büyük bir onur. İnanıyorum ki kariyerin boyunca 14'ün de üzerinde Grand Slam kazanacaksın. Bütün kariyerin için seni tebrik ederim. Hepinize verdiğiniz destek için teşekkür ederim. Ayrıca ekibimdeki herkese teşekkür ediyorum.

kaynak:sporx

31 Ocak 2009 Cumartesi

Patricia Kaas


FRANSA, Moskova'da düzenlenecek 54'üncü Eurovision Şarkı Yarışması'nda dünyaca ünlü sanatçısı Patricia Kaas tarafından temsil edilecek.

Fransa,Eurovisionda senelerdir kötü dereceler alıyordu.Bundan dolayı bu yıl güçlü bir sesle yarışmaya katılacak.

Maradona ve Chavez


Sadece 59 dakika


Avustralya açık Bayanlar finalinde Serena Williams 59 dakika süren maçta Safinayı 6-0,6-3 lük setlerle 2-0 yenerek ŞAMPİYON OLDU..

30 Ocak 2009 Cuma

Avustralya Açık


İnanılmaz bir maç oldu.Saat 10:30 dan 16:15 e kadar süper vakit geçirdim.İki ispanyolun karşılaşmasında Nadal 3-2 ile Verdascoyu geçti.4 sette verdasco sakatlanmasına rağmen oyunu bırakmadı.
Nadal, Verdasco'yu 5 set süren maçta, 3-2 6-7 (4-7), 6-4, 7-6 (7-2), 6-7 (1-7) 6-4'lük setlerle mağlup ederek finalde turnuvanın iki numaralı seribaşı raketi, aynı zamanda ezeli rakibi Roger Federer ile eşleşti. Öte yandan teniste 5 saat 16 dakikalık rekoru ise ikili oynadıkları maçta 1 dakika ile kıramadı. Fakat Avustralya Açık tarihinin en uzun maçı olarak tarihe geçti..

Final Pazar sabahı saat 10:30 da Eurosportta.

Europa Leauge Finalleri

Europa Leauge,uefa Kupasının gelecek yıldaki diğer adı. 2010 Europa League finali Hamburg Nordbank Arena'da oynanacak.2011 finali İrlanda Cumhuriyeti'nin oldu. Dublin's Lansdowne Road'da oynanacak. 2012 finali ise Romanya Bükreş'te National Stadium'da. UEFA 2009'u hatırlatmaya gerek yok Kadıköyde.


Nordbank Arena









Lansdowne Road



National Stadium

29 Ocak 2009 Perşembe

Yalnızlık

Sevgilinden ayrıldığında yalnızlığa düşersin çevrende kimse olmaz,tuttuğun takım hezimete uğradığında tek başına kalırsın..Hayat bazen futbola benzer topun peşinde koşarsın ama yıllar geçer bi bakmışsın yine yalnızsın..

Yalnızlık;yanında kimseyi bulamamaktır..

Wembley ve Allianz Arena

2011 Şampiyonlar Ligi Finali Wembley'de.

2012 Şampiyonlar Ligi Finali Allianz Arena'da

Haftanın Filmleri#2


Frost/Nixon: Dram/Biyografi
Kirpi: Komedi(Türk Filmi)
Operasyon Valkyrie - Valkyrie: Gerilim
Prenses Lissi ve Karadamı Yeti: Animasyon
Sahtekar: Dram/Gerilim
Zafer ve Gurur: Dram/Suç

Futbol Aşkı Heryerde

26 Ocak 2009 Pazartesi

5000 Aşkına



Barca'nın 5000. golü için 2 gol kaldı.Bakalım 5000.golü kim atacak..Bana kalırsa bu şeref ancak Messi'ye yakışır..

24 Ocak 2009 Cumartesi

İlişkilerde İletişim


İlişkilerin bitmesi için bir sürü neden sayılabilir ancak hepsinin özünde,arka planında tek bir neden vadır o da İletişimdir.Öncelikle iletişim tek yönlü değil çift yönlü olması gerekir,daha doğrusu dual bir yaklaşım olması lazımdır.Çiftlerin sorunları o anda çözmeyip halının altına süpürmesi başka bir deyişle içlerine atmaları ve akabinde içlerinde biriktirdikleri sorunları ve hataları zamanı geldiğinde istemeden de olsa anlık bir refleks olarak patlatırlar.Bu karşısındaki kişi için şaşkınlık yaratabilir halbuki insan doğası gereği bilmelidir ki insandan gelen hiçbir şey karşısında şaşırmamalıdır.

İletişim eksikliği bizim algılarımızı da etkiler,algıların olumsuz yönde seyretmesi artık doğru olduğunu düşündüğünüz şeylerinde karşı tarafta olumsuz olarak kodlanacağının bilinmesi gerekir.Bu yüzden açık,net ve anlık olarak problemin ortaya konması gerekir.İlişki yaşam eğrisini uzatmak ve sürdürülebilir kılmak için bu alanda da innovasyonlara ihtiyaç vardır.Bazen toptan bir yenilik yerine süreçlerin ya da farklı bir hareketin karşı tarafta çok olumlu yansımaları olabilir..

23 Ocak 2009 Cuma

525






Bornova'nın efsane otobüsü..

Güz Sancısı


6-7 Eylül 1955’de Türkiye’de yaşanan ‘Azılıkları Tasfiye Hareketi’ni ele alan yapıt, bu dönemi beyazperdeye taşıyan ilk film olma özelliği taşıyor...Behçet’in babası Kamil Efendi (Tuncel Kurtiz), Antakya'daki güçlü nüfuzu yüzünden hükümetin yakından ilgilendiği ve bürokrasinin içindeki “derin” iradeyle sıcak bağlantıları olan zengin bir toprak ağasıdır. Babasının etkili kimliğinin gölgesinde kalmış bir genç olan Behçet’in en büyük hedefi Kamil Efendi’nin telkinlerine uyarak siyaset dünyasında yer almak ve yükselmektir. Bu konuda ona en büyük desteği babasının yakın dostu ve nişanlısı Nemika’nın (Belçim Bilgin Erdoğan) babası Kenan Bey (Hüseyin Avni Danyal) vermektedir. Eski bir bürokrat olan Kenan Bey, derin devletin operasyonunun has isimlerinden biridir.Behçet’in bu olaylara karşı, hem muhafazakar, sakin, ağırbaşlı ve içe dönük hem de hakkaniyete ve ahlaka önem veren bir yaklaşımı vardır. Beyoğlu'na ağır ağır inmeye başlayan bu gergin siyasi atmosferin karanlığının altında kalan Behçet, karşı komşusu Rum Elena’ya aşık olur. Behçet, militan bir kalemin günbegün koyulaşan renklerle çizdiği politik bir çizgide yürürken; 6 Eylül 1955 sabahına doğru attığı her adım, Elena'ya kavuşmasını zorlaştırır.

Film aslında 1955’de yaşanan 6-7 Eylül olaylarının panoramasında gayrimüslimler ile müslümanlar arasındaki iç hesaplaşmaya değiniyor.

Kimilerine göre derin yapının organize ettiği ilk operasyon olması bakımından da ilginçtir.O dönemi anlamak ve hissetmek için görülmeye değer bir film gibi duruyor..Herkese iyi seyirler..
Ne Zaman Adam Oluruz??
Birlikte yaşadığmız topraklar üzerinde,birbirimize saygılı ve sağduyulu olunca..

21 Ocak 2009 Çarşamba

İnsan ve Çıkarcılık


Aşkta, iş yaşamında, sosyal yaşamda ve daha bir çok alanda yardımlaşmanın temel nedenidir.Çıkarı olmak, basitlik, yozluk değildir kesinlikle, genelde biten "aşkvari" ilişkilerde suçlanagelir karşı taraf çıkarcı olmakla. bazı uç örneklerde, ilişkinin devam etmesini isteyen, bunun için çabalayan, başaramayınca elini ayağını çeken insanlar bile çıkarcı olmakla "suçlanır" her ne demekse. çıkarcıdır tabii, samimiyetle sevmiştir, sevişmiştir, hayat!! samimiyetle sevilmemiştir, yani, sonuçta karşı tarafın çıkarlarına uymamıştır çıkarları bir şekilde...işte asıl can alıcı noktaya geldik, yani kötü ile basit, ve iyi ile soylu davranış arasındaki farka, ya da benzerliğe... Sonuçta, iyi, kötü,basit, soylu olsun, herkes çıkarcı, tek farkımız bu özelliğimizi dile getiriş ya da getirmeyiş tarzımızdır...Son zamanlarda Win-Win teorileri konuşuluyor yani Kazan-Kazan,ancak bunu insani boyutlara taşımak gerekirse bu Kazandır-Kazan'a uygulanması gerekir.Çünkü Kazan-Kazan uluslararası ilişkiler konusu yani ülkeleri ilgilendirir.
Viva Humanita!!

Ne Zaman Adam Oluruz??

Çıkar beklemeden bir iyilik yaptımız zaman..

2008'DE ZAFER TÜRK FİLMLERİNİN !!!

TÜRK SİNEMASININ HIZLI YÜKSELİŞİ 2008'DE DE DEVAM ETTİ. GİŞELERDEKİ HOLLYWOOD HAKİMİYETİNİ ORTADAN KALDIRAN TÜRK FİLMLERİ, GÜNDEMİ UZUN SÜRE MEŞGUL ETMEYİ DE BAŞARDI.
2008 'de En Çok İzlenen Filmler
4 Ocak – 18 Aralık 2008
Recep İvedik - 4.301.6412
A.R.O.G. - 2.907.2173
Muro Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine - 1.762.6284
Issız Adam - 1.395.1455
Osmanlı Cumhuriyeti - 1.319.9336
120 - 1.033.917
Mustafa - 1.094.5727
Maskeli Beşler Kıbrıs - 960.9799
Çılgın Dersane Kampta - 899.31410
O... Çocukları - 713.546

Herkese Teşekkürler

Blogumuza göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkürler.Kısa bir zaman içerisinde açılmamıza rağmen çok güzel yorumlar aldık.

Bizi okumaya devam edin..

20 Ocak 2009 Salı

Boyoz


İzmirlilerin vazgeçilmezi..:)

Yılın 11'i!

Fifa.com okuyucularının belirlediği ilk 11 ve takımları şöyle:

Kaleci: Iker Casillas (Real Madrid)

Savunma: Sergio Ramos (Real Madrid), John Terry (Chelsea), Carles Puyol (Barcelona), Phillip Lahm (Bayern Münih)

Orta saha: Kaka (Milan), Steven Gerrard (Liverpool), Xavi (Barcelona), Franck Ribery (Bayern Münih)

Forvet: Cristiano Ronaldo (Manchester United), Lionel Messi (Barcelona)



Maracana Stadı




Maracana Stadı, (portekizcede Estádio do Maracanã), (resmî adı: Estádio Jornalista Mário Filho) Brezilya'nın Rio de Janeiro şehrindeki stadyumudur. Rio'nun en büyük futbol takımları Flamengo, Botafogo ve Fluminense maçlarını bu stadyumda oynarlar. Ve Vasco da Gama takımı bazı özel maçlarını bu stadyumda yapar. Ayrıca efsane futbolcu Pele'nin 1969'da ilk golünü attığı stadyumdur.


Resmi olarak 180.000 kişi kapasiteli stadyuma, büyük maçlarda 200.000 kişi alınabilmektedir. Maracana Stadı hâlen dünyanın en büyük futbol stadyumu ünvanını elinde bulundurmaktadır. Ligdeki seyirci rekoru Ağustos 1963'te 2-2 biten Flamengo-Fluminense karşılaşmasında 177 bin 656 seyirciyle kırılmıştır. Stadın kapasitesi ilerleyen yıllarda FIFA standartları gereği 95 bine düşürümüş ve yenilenme için tam 90 milyon dolar para harcanmıştır.


19 Ocak 2009 Pazartesi

Satıyorum,Saaaaa!!


Küresel ekonomik kriz ve Rusya borsalarında yüzde 70'lere varan düşüş Rus oligark Roman Abramoviç'i zor durumda bıraktı. İngiliz gazetesi Sunday Times, Abramoviç'in sahibi olduğu İngiliz futbol takımı Chelsea'yi satmak istediğini yazdı. Suudi Arabistan ve Dubai'de işadamları ile görüşmeler yapıldığı ilerisürüldü ancak Chelsea sözcüsü bilgileri doğrulamadı. Abramoviç Chelsea'yi 2003'te 210 milyon euro ödeyerek satın almıştı.Bu gidişle İngiltere Arapların futbol başkenti olacak..

Just Marketing with Becel

Becel Eleminator – Take action. Love your heart.
Becel için yapılan bu asansör çalışması oldukça güzel olmuş. Mesaj net,Kalbini Seven Yürüsün!! Güzel çalışma yapmışlar..

Haftanın Kitabı: Tarihimiz ve Biz


İlber Ortaylı’nın Timaş Yayınları tarafından yayımlanan Tarihimiz ve Biz” adlı kitabı, Osmanlı’nın klasik dönemini, 18. ve 19. asırlardaki toplumsal ve siyasal panoramayı, bugünkü Avrupa’yı var eden koşulları, Türk, Rus ve Japon modernleşme yolculuklarını ele alıyor.Ortaylı kitabında, “Anadolu’da Osmanlı hakimiyeti, bir Balkan imparatorluğu olarak Osmanlı, Viyana kuşatması sonrası, Osmanlı modernleşmesi, Doğu ve Batı ayrımları, Avrupa nedir, nereleri kapsar, Batı’da Türk imajı, yabancıların seyahatnameleri, Türkiye’nin oluşumu, Romalılık, Osmanlılık, Türkiyelilik, Osmanlı zamanında sanat, Katolik-Ortodoks dünyası ve 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları” konularına değiniyor.

18 Ocak 2009 Pazar

Olmadı Hocam



Mourinho'lu İnter Atalanta deplasmanında hezimete uğradı..

Atalanta:3 İnter:1

Biri Sizi Durdursun


Kimdenmi bahsediyorum tabikide Barça'dan kendi sahasında Deportivo'yu 5-0 yendiler.Ve İspanyada rekora koşuyorlar 19 maçta 59 gol..

Christo Rendetor-Corcovado Tepesi ve Yurtdışında gitmek isteyeceğim İlk Yer




Türkçe, "Kurtarıcı İsa" anlamına gelen heykel, dağın aşağı kısmında Tijuca Milli Parkı bulunur. Corcovado 710 m. yükseklikte olup, muhteşem bir şehir manzarası sunar. Corcovado dağ treni, kıvrımlı bir yolu izleyerek dağın zirvesinin yakınına kadar gelir. 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.


Dağın zirvesinde Heitor Silva Costa tarafından tasarlanan ve Fransız heykeltraş Paul Landowski tarafından beş yıl içinde gerçekleştirilen İsa heykeli (Portekizce: Christo redentor) bulunur. Landowski'nin eseri 1931 yılında son bulmuş ve 12 Ekim'de dikilmiştir. 30 m. boyundaki devasa heykel 8 m. yükseklikteki bir kaide üzerinde durur ve 1.145 ton ağırlığındadır. Yalnızca başı 3,75 m. yüksekliğinde olup 30 ton gelir. Açılmış kollarının genişliği 30 m. tutar. İnşaat malzemesi olarak beton, üzerinde katman olarak da sabun taşı (talk da denir) kullanılmıştır. Heykelin inşası katolik derneği tarafından, aslen çirkin telefon direklerini örtmek için sipariş olarak verilmiştir. Bugün yılda 1 milyon kadar turist anıtı ziyaret eder.